Tapkırankale Köyü Kurolar kabilesinde Mehmet Kurt, namı diğer Koyun Mehmet Hakk’ın rahmetine kavuştu. Mehmet Kurt yaşlılığın etkisi ile uzun süredir yatalak durumdaydı.
Mehmet Kurt, harbi sözleriyle biliniyordu. Aşağıda iki ayrı kitapta yer almak üzere hazırladığım meşhur doğmayan oğlağını tanıma anekdotunu sizlerle paylaşmayı uygun bulduk.
Sitemiz, Mehmet Kurt’a Allah’tan rahmet diler, yakınlarının başı sağolsun.
DOĞMAYAN OĞLAĞINI TANIYAN ADAM
Tapkırankale köyünde deredeki en son evlerden Kurolar kabilesinden Mehmet Kurt, namı diğer Koyun Mehmet, lakabından da anlaşılacağı üzere malcılıkta iyi anlar.
Yıl 1960’ların sonu. İlkbahar olunca dağda karlar erir ve köy halkı da en azından davarın sırtına güneş değsin diye bir an önce dağa salarlar.
O yıl komşularından İbrahim ve Çerkez sürüye gidiyor ve hergün birkaç kuzu ve oğlak sırtlayarak eve dönüyorlar. Koyun Mehmet’in bir keçisi de doğurur ama gençler oyuna ve çiğdem yapma yarışına dalarken, akbabanın biri oğlağı kapıp götürür.
Gençler bu durumu Koyun Mehmet’e nasıl anlatacaklarını düşünürken, başka bir komşunun keçisi ikiz doğurur. Bu durumda kurtulmak için cin fikirli gençler bir plan yaparlar. Yaptıkları plna göre, bu oğlaklardan birinin kendisinin keçisisin doğurduğu oğlak olduğunu söyleyeceklerine dair anlaşırlar.
Akşam olup köye döndüklerinde planı aynen uygularlar. Koyun Mehmet, yeni doğmuş oğlağa bakar. Tabii ki inanmaz ve ” koçumun bir hayası kadar bu oğlak benim keçinin doğurduğu oğlak olamaz. Benim oğlak, daha büyük, sol ayağında bir ben var. Bu oğlak kime aitse geri sahibine verin” der demez gençler şok olurlar. Çünkü akbabanın kaptığı oğlak gerçekten de Koyun Mehmet’in tarif ettiği gibidir.
BİLGİ NOTU:
ASLINDA SÖZÜN ASLI ABES OLDUĞU BEN BİRAZ YUMUŞATTIM/HMK
allah rahmet eylesin