FATMA ÖĞRETMEN

– Kemal getirdin mi emaneti?

– Getirdim müdürüm. Odanızdaki çekmecenin içindedir.

– Tamam eline sağlık. Geleceği parlak bir gençsin. İnşallah daha yukarılarda göreceğiz seni. Bu ülkenin senin gibi gençlere ihtiyacı çok var. Aferin aslanım.

– Sağolun müdürüm. Eksik olmayın. Devletimiz var olsun. Sizlerin izinizde yürüyeceğim.

Fatma hanım okulda derste idi. Kendisi vatandaşlık bilgisi öğretmeniydi. O günkü ders konusu devlet ne idi vatandaş kim idi. Bunun yanında güzel ahlak ve dürüstlüğün devlet millet katındaki önemini anlatmıştı. Yeni gelişen beyinlere beyaz ışık yakıyordu Fatma öğretmenleri.

– Bugün işler nasıldı Kemal?

– Kaçak tapulu bir arazi vardı. Ahmet müdürün görevlendirmesi ile gidip istimlakını yaptım. Tapu kadastro memuru olarak orayı yasal tapulu hale getirdim canım. Sen naptın?

– Bende çocuklara bügünlerde devletin yapısını anlatıyorum. Dürüstlüğü ve iyi ahlakı anlatıyorum işte. Bildiğin gibi. Bu çocuklar yarının büyükleri.

– Hımm. İyi etmişssin.

– Canınmı sıkkın? Ortaokula kadar terlikle gittin sende. En ahlaklı, en dürüst, en çalışkan öğrenciydin. Unuttum sanma.

– Okul yılları güzeldi. Geride kaldı. Birde okulda öğrendiklerin doğru olsa. Neyse boşver. Biraz yorgunum.

Tapu kadastro dairesi Atatürk Bulvarında, üç katlı bir binaydı. Ufak bir ilçe olan Hengemenin bütün tapu kayıtları burda defterlerde tutulurdu. Bir müdür ile dört memur çalışırdı. Ahmet müdürün odası en üst kattaydı. Oradan Hengemenin manzarasına bakmayı çok severdi. Dört memur arkadaşı da kendi seçmişti vilayetten. Hepsini istediği gibi devlet terbiyesiyle yetiştirmişti. Şimdi de verdiği bu terbiyenin 15 yıldır meyvelerini yiyordu.

Kapı çalınır;

– Gir diye seslenir Ahmet müdür.

– Müdürüm zamanın varsa biraz konuşacaktım.

– Tabi Kemal buyur otur. Ayaktaykende iki çay söyle.

– Müdürüm istifa etmek istiyorum.

– İstifamı? hayırdır evlat. Durup dururken noldu?

– Dün tapu verdiğimiz yerde kaçak silah ticareti yapıldığını biliyordun Ahmet müdürüm. Emniyete ihbar etmeyip gidip orayı yasal tapu verdiğim imza için kendimi suçlu hissediyorum.

– Kemal sen bugün izin al istersen. Bu işler seninde benimde boyumu aşar. İkimizi bırak birde ailelerimiz var biliyorsun. Hengemenin devletin çalışma şekli bu. Senin büyüdüğün okuduğun köylerdeki gibi yaşam yok. Artık geriyede dönüşünde yok. Bu sistemin bir parçasısın. Böyle gelmiş böyle gider. Yarın birgün benim yerime geçeceksin. O zaman daha iyi anlayacaksın.

– Eşim okulda dürüstlüğü öğretiyor gelen nesillere. Hak yememeyi, devletini milletini sevmeyi öğretiyor. Bende o okullardan geldim. Terlik ile eğitimimin bir kısmını bitirdim. İçim sızlıyor şimdi müdürüm. O insanlar aklıma geldikçe elim ayağım tutuluyor. Ben kendime aileme 5-10 kuruş menfaat sağlayayım diye insanların birbirlerini öldürmeleri için yapılan silah kaçakcılığını kılıfa uyduruyorum.

– Kemal yaşam acımasızdır. Bu fikirlerini ben 15 sene önce yaşadım. Doğru yolu buldum. Şimdi torunlarıma yetecek kadar bir servetim var. Akıllı adamsın. İyi düşün. Tekrar o terlikle bitirdiğin okulun olduğu köye gitmen ne sana fayda sağlayacak, nede ordakilere. Burda yükseldikçe bir ihtimalin var.

Kemal dilekçesini Ahmet müdürün masasına indirip; – Yükseleyimde insanların birbirlerini öldürmeleri için vesile olayım değil mi? Sen bitmişsin. Ne kendine hayrın var, ne devletine nede başkasına. Ne dostun var, ne selam verenin. İşin gücün zarflarla aldığın paraların. Ben senin gibi kirlenipte çoluk çocuğumuda kirletmeyeceğim Ahmet müdür.

Kapıyı çarpar odadan çıkar.

Akşam evde olanları eşi Fatma öğretmene anlatır Kemal. Eşinin boynuna sarılır saatlerce ağlar Fatma öğretmen. Hem gerçeği öğrendiği için hem de öğrencilerine yanlış bilgi verdiği için vicdanı sızlar. Fatma öğretmen daha sonra annesini arayıp Kemalin memurluğu bıraktığını ve 1 hafta sonra köye gelip tatıl yapacaklarını söyler. Annesinden de bugüne kadar kendisini tertemiz yetiştirip okuttuğu içinde ağlayarak saatlerce minnettarlığını gösterir. O günden sonra da hiçbir öğrencisine kendi inanmadığı şeyleri anlatmaz.

Taner Soysüren

Please follow and like us:
Pin Share

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın