NERGELE VE CİVARINDAKİ EŞKİYALIK OLAYLARI -1

Yaşam, insanoğlu için en değerli kutsal bir haktır. Bu yaşam hakkı biri ve ya birileri tarafından gasp edildiği zaman eski deyimle eşkıyalıktır…
Ne yazık ki, eşkıyalık günümüzde de farklı yöntemlerle devam ediyor. İçinde bulunduğumuz toplumsal adaletsizliği, insan onuruna yakışmayan uygulamaları ve daha nice şeyi dile getirdiğinizde, güç dengesini elinde tutanların insanlık dışı ( cezaevi, işkence, ömür boyu sakat kalma, ölüm, idam gibi) muamelelerine maruz kalırız.
Örneğin Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının suçu neydi ki; o, genç yaşta yaşam hakkı ellerinden alındı. Onlar ayakkabı kutularına milyonlarca dolar mı sakladılar? Yazımın başlığına bakanlar bu Nergele olayı da nerden çıktı diyebilirler. Toplumların tarihinde öyle veya böyle olaylar yaşanmış olabilir. Şu da bir gerçek ki, geçmişlerine sahip çıkmayanlar gelecekte söz sahibi olamazlar… Toplumlar, geçmiş tarihiyle vardır…
Ben de tarihi 1600′lara kadar dayanan Nergelelilerden biriyim. Nergele, 50′lere kadar tek isim. Bugünse Çiftlikkale; Altınyaprak, Gözpınar olarak üçe ayrılmasına rağmen, Nergele ismi hala o eski güzelliğiyle kullanılır.
Nurhak Işığı‘nda geçmişini çok güzel bir dille kaleme alan Mustafa Özbey’in de belirttiği gibi ”ben hala oralı”, yani Nergeli’liyim. Nergele olayı, doksan küsur sene önce yasanmış bir olaydır. O dönemler, Pazarcık yöresinde Bozo, Tavkirarlar yöresinde Alakır ile oğlu Ramo, Elbistan-Nurhak yöresindeyse Hasanê Xêcê eşkıyalık yaparmış.
Rize’li Sandıkçı Şükrü, Sinop kalesinde mahkûmken arkadaşlarıyla denize atlayıp kurtulur. O tarihten sonra da dağları mesken edinip zalimlere karşı savaşır. Ne var ki sonunda pusuya düşürülüp kalleşçe vurulur. Bunun üzerine Sabahattin Ali eşkıya dünyaya hükümdar olmaz türküsünü besteler.

“Sene 1341 nefsime uydum
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım
Katil defterine adımı koydum
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz”

Bizim yöremizin eşkıyaları esas olarak devlete karşı oldukları halde, varlıklarını sürdürmek için birbirleriyle çatıştıkları gibi, halkı da şiddet temelinde soyma yoluna giderler.
Bozo ve Hasanê Xêcê’nin yaptıklarını ileriki yazılarımda ele alacağım.

Büyük bir titizlikle ve ciddi bir çalışmayla “Tavkirarlar Tarihi ve Kültürü Araştırma-İnceleme” kitabının yazarı Hüseyin Mirza Karagöz ve Ali Karagöz arkadaşların yapmış oldukları bu değerli araştırmadan dolayı kendilerini kutlarım. Bu çalışma neredeyse coğrafyamız (Elbistan -Nurhak) için tarihi bir belge konumundadır. Nergele olayı da bu araştırma içinde titizlikle ele alınmıştır. Yazılı belge yokluğundan dolayı; sözlü araştırma yöntemiyle yapılmıştır. Bilindiği gibi coğrafyamızı anlatan tarihi bir vesika yoktur. Egemenler, tarihi çıkarlarına göre yapmışlar.

Bu yüzden yapılan araştırmalar kulaktan kulağa günümüze kadar ulaşan duyumlara dayanır. Temennim, bu araştırma başka araştırmaları da tetikler ve yakın tarihimizin bütün bilinmeyenleri ortaya çıkar. Mevcut bilgilerimiz; Tavkirarlar’ın Nergelelilere yaptıklarının ilkel bir katliam olduğunu gösterir. Her ne kadar farklı yorumlansa da sonuçta ciddi bir olay yaşanmıştır.

Ben bu yazıyı, bu tür olayların bir daha yaşanmaması, salt halklar arasında değil, köyler ve bölgeler arasında da kalıcı dostlukların kurulmasını düşünerek kaleme aldım. Toplumu bölen bu tür olayların kahramanlık gibi lanse edilmesinin yararı olmadığı gibi yeni kuşaklar arasında güvensizliğe yol açacağından üzücüdür de. Bize düşen görev, toplumu bölen düşmanlıkları ortadan kaldırıp, barışın ve dostluğun kapısını aralamaktır. Kavgayı değil, diyalogu esas kılmaktır. Geçmişin trajik olaylarını geçmişte bırakıp, demokratik, sağlıklı bir nesil yetiştirmektir.

 

İleride böylesi yazıları yazmaya devam edeceğim. Bu araştırmayı yapan Hüseyin Mirza Karagöz ile Ali Karagöz arkadaşların sona doğru yazmış oldukları o uzlaşmacı incelik saygıya değer bir erdemliktir. ”Tavkirarlı bu tür olayları bir insanlık suçu olarak görür. Eğer Nergeleliler de bunu bir vahşet ve katliam olarak algılarlarsa biz Tavkirarlı gençler, özür dilemeyi bir erdemlik olarak görürüz” demektedirler.
Araştırmaların bir bölümünü sizlerle paylaşarak, ilerideki yazılarım hakkında bir ip ucu vermeye çalıştım. Yazılarım devam edecek. Saygılarımla…

Zürich.

Demo Temirci‘nin diğer yazılarını okumak için link:  http://www.nurhakisigi.com/?cat=33

Please follow and like us:
Pin Share
Editör hakkında 223 makale
Bilen bilir

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın