İSVEÇ´TE SEÇİM HAVASI

 

 

O makus, ” Ne oldu bize?” sorusunu İsveçliler de soruyor kendilerine..

Sosyal demokrasinin o anlı şanlı refah ülkesi ‘‘Pompei’nin son günleri’‘ni yaşıyor sanki..

İstanbul’da yaşadığım yıllarda, Nesimi Baba( Aşık Nesimi) her gelişinde, İsveç’ten, ”Dilencisi olmayan, suyu bedava ülke” diye söz ederdi…O günden bugüne, sayısız İsveç köprülerinin altından çok sular aktı.. Malmö’de, konutlarda paralı su uygulamasına başlandı..Sokaklar da artık dilenci dolu.. Avrupa Birliği’nin yeni üye ülkelerden çekirge sürüsü gibi dilenci geliyor. Ceplerinde AB pasaportu var. Seyahat özgürlüğüne sahipler. Polis kıllarına dahi dokunamıyor.

Geçtiğimiz ay, iş ve işçi bulma kurumu(Arbetsförmedlingen), 1000 kişilik bir iş başvurusu için yanlışlıkla 61000 bin kişiye çağrı mektubu gönderince kıyamet koptu. Kurumun önüne binlerce işsiz toplandı. Kalabalığı dağıtmak için polis çağırmak zorunda kalındı.

İktidardaki sağ partiler koalisyonu, işsizlik istatistiklerini düşük göstermek için, işsizleri, ücretlerinin yüzde 65- 70’ini devletçe karşılanan 6 aylık, 1 yıllık geçici işlere yerleştiriyor. İstatistiklerden adları silinen kişiler, geçici sürelerle çalıştıktan sonra kadroya alınmayarak tekrar işsizler ordusuna katılıyorlar. Ülkede yüz binlerce kişi, karnını doyurabilmek için sosyal yardım almak zorunda kalıyor.

Emekli ve yaşlıların durumu daha da yürekler acısı.. Bakımevlerinde ve konutlarda yaşlılara bakım hizmetlerinden daha az kişi yararlanıyor. Yalnız yaşayanların ölümleri, 6 ay, 1 yıl sonra apartmana yayılan kötü kokularla anlaşılıyor.

Ülkenin geleceği olarak bilinen gençlik siyasetle ilgilenmiyor. İstatistik kurumunun verilerine göre, İsveçli gençlerin sadece yüzde 5’i partilerde aktif görev alıyor. Siyasete ilgi duyan gençlerin oranı yüzde 10’u geçmiyor.

İsveç, 14 Eylül’de yapılacak genel seçime bu koşularda gidiyor.

Sosyal demokrat partinin programıyla sağcı partilerin programları arasında fazla bir fark bulunmadığından, seçimlerde oy kullanmak ve iktidarı değiştirmek kimseye heyecan verici gelmiyor. ”Sizin adınıza, sizin için en iyisini biz yaparız” diyen bir avuç yönetici sınıf, İsveç halkını siyasetin dışına itmiş durumda. Öyle, ‘‘Ben başbakan olsam şöyle yapardım, böyle yapardım” diyerek trende, vapurda her gün ülkeyi kurtarmaya çalışan insanlara rastlamak mümkün değil. Genç, yaşlı kime ülkedeki işlerin düzgün gidip gitmediğini sorsanız, alacağınız yanıt belli ve hep aynı: ” O politikacıları ilgilendiren bir konudur; bizi ilgilendirmez..”

14 Eylül’de yapılacak seçimde sosyal demokrat, sol ve çevreciler koalisyonunun iktidara gelmesi bekleniyor. Ülkede yaşanan istikrarsızlık kamuoyu yoklamalarına da yansıyor. Seçimlere 5 ay kala, Sosyal demokrat, sol ve çevre partilerinin oyları bir yükseliyor, bir düşüyor. 10 Mart’ta yapılan kamuoyu yoklamasınına göre, bu gün seçim olsa, yüzde 4 seçim barajına göre, partilerin alacakları oy oranları şöyle:

Sosyal Demokratlar (Socialdemokraterna) % 33,0

Sol Parti (Vänsterpartiet) % 8,3

Ilımlı sol eğilimli Çevre Partisi (Miljöpartiet) % 8,6

Sağ eğilimli Merkez Partisi (Moderaterna ) %23,7

Sağ eğilimli Halk Partisi (Folkpartiet) %5,2

Ilımlı sağ eğilimli Merkez Partisi(Centerpartiet ) %4,6

Irkçı İsveç Demokratları Partisi (Sverigedemokraterna) 11,5

Hristiyan Demokrat Partisi( Kristdemokraterna) yüzde 3,9

Hristiyan Demokrat Parti’nin, Eylül ayında yapılacak seçimde barajın altında kalması bekleniyor.

Geçtiğimiz günlerde Halmstad kentindeki bir parti toplantısında konuşan Sosyal Demokrasi Partisi lideri Håkan Huholt, ülkenin halini, ahvalini şöyle özetledi::

” Başbakan ve iktidardaki sağ koalisyon tıkandı, yeni fikir üretemiyor. Seçimlere dek, sadece devletin bürokratik işlerini yürütmek üzere görevdeler. Hristiyan Demokrat Partisi, tarihsel işlevini tamamladı, muhtemelen parlamentonun dışında kalacak. Merkez(Center) partisi de aynı yolun yolcusu. Sosyal Demokrat Parti ile Sol Parti arasında ideolojik bir uçurum yok. Ancak, fikir üretememe sıkıntısını onlar da yaşıyor. Ben, bu seçimlerde sağcıların kaybedeceğinden eminim. Ancak, sol ve sosyal demokratlar, seçimi kazansalar bile geleceklerinden fazla umutlu değilim. Çünkü, ülkenin ve toplumun sorunlarını çözme yolunda fikir üretemiyorlar.”

İsveçte, genel seçim öncesinde, 25 Mayıs pazar günü de Avrupa parlamentosu seçimleri yapılacak. Avrupa Parlamentosu’na, bütün partilerden toplam 20 üye seçilecek.

ALİ HAYDAR NERGİS

ali.nergis@gmail.com

Please follow and like us:
Pin Share
Editör hakkında 223 makale
Bilen bilir

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın