Tawkirarlıar sitesi”nin değerli okur yazarları merhaba… Bu günkü makalemi, yöremizin fedakar insanlarının yaptıkları bir çalışmaya atfediyorum. Sayın Ali Karagöz ve Hüseyin Mirza Karagöz Beyleri yaptıkları zor, zahmetli ve o kadar da değerli olan son eserlerinden dolayı kutlayarak, başlamak istiyorum.
Nereden geldikleri bilinmeyen ve dört bir yana savrulan Tawkirarlılar’ın kökenlerini araştırmak, kendi köylerini baz alarak; kökenleri hakkında salt büyüklerinden duydukları bir kaç rivayet ve duyumdam hareketle şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy dolaşarak araştırma inceleme yapmak, aylarca, yıllarca biriktirdiklerini derleyip harmanlayarak kitaplaştırmak ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak, derin bir bahtiyarlıktır diye düşünüyorum.
“Tawkirarlılar Tarihi ve Kültürü” başlığıyla yayımlanan çalışmayı, henüz yayınlanmadan önce, ham madde iken de okuma fırsatım oldu. Sağolsunlar arkadaşlar, güvenip teslim etmişlerdi bana. Fakat o vakit, salt eleştirel okumuş ve çalışmaların bu kadar insanın yüreğini sarıp sarmalayacağı bir eser haline dönüşeceğini asla tahmin bile etmemiştim… Kitap, elbette ki bir araştırma incelemedir. Şunu hemen vurgulamalıyım ki, bir araştırma incelemeyi yazmak ve hele hele onu okumak, insanlar için son derece sıkıcıdır. Araştırmalar, bıktırıcı ve yorucudur diye düşünüyorum. Ben, bir roman yazarıyım. İnanın bana “Tawkirarlılar Kültürü ve Tarihi” adlı bu yapıt, sizlere bir roman hazzından fazlasını sunacaktır… Yer yer büyüklerinizin fotograflarını görüp kederlenecek, yer yer de üzerinde doğup büyüdüğünüz o coğrafyalardan kimi anılarınızın saklı olduğu resimlenmiş kesitleri gördükçe, kendinizden geçecek hayal dünyanızda emsalsiz bir memleket yolculuğuna çıkacaksınız… Çocukken bizler ve bizden önceki kuşakların yaşam tarzları, cemmiyet anlayışları, teolojik ve sosyal yaşam ritüelleri, hatta belleklerimizde silinmek üzere olan o çocuk oyunları vessaire, geçmiş yaşama dair ne varsa, hepsini bu çalışmada görmek mümkündür… Hatta ve hatta salt bizim memleketimiz ile sınırlı kalınmamış, komşu ülkelere bile seyehatlarla zenginleştirilmiş, her yönü ile hem resimli bir albüm izleyecek, hem de tarihsel bir bellek tazelemesini zevkle, inanın zevkle okuyacaksınız.
Eleştireceğimiz yönleri yok mudur? Elbetteki vardır. Ali Bey ile hiç konuşma fırsatım olmamışsa da, H. Mirza Bey ile telefon üzeri yaptığımız istişarelerde, eleştrilerimi kendilerine iletmiş bulunuyorum. Kimi eleştrilerimi siz sevgili okuyucular ile de paylaşmak isterim: Örneğin, araştırmanın tarihsel boyutunda sahiden de kayda değer eksiklikler mevcuttur. Yine, Suriye’ye yapılan yolculuk anlatılırken, buralardaki akraba köyler hakkında daha doyurucu bilgilere ulaşılabilinirdi diye düşünüyorum… Hayatta, hiç bir şeyin mükemmel olamayacağını düşünenlerdenim. Her eserin muhakkak surette eksik ve yetmezlikleri olacaktır elbette… Eleştrilerime katılmakla beraber, Sevgili dostum Hüseyin Mirza, şöyle diyordu: “Hocam inan ki çok araştırdık; fakat ne yazık ki bizden önce bu hususta yararlanacağımız hiç bir güvenilir kaynak yok ki…” Siz okuyucular da bu çalışmayı okuduğunuzda, Hüseyin Mirza Bey’in ne demek istediğini derinlemesine anlayacak ve yarınkilerin (gelecek kuşağın) böyle demeyeceğini hesaplayarak, daha okurken teşşekkür edeceksiniz…
Sonuç olarak, şunu vurgulamak istiyorm: Sevgili Hüseyin Mirza Bey ve Ali Bey’in kollektif olarak yaptıkları bu çalışma, bir kere bireysellikten uzak olup, ortaklaşa hareket edilirse eğer; nelere imza atılabilineceğini ortaya koyan bir kanıt olarak da bu kitabı algılıyorum. Kitap’ta çevre köyler de unutulmamış olup, Tawkirar köyüne yakın bulunan bütün köyler hakkında okuyucu bilgilendirilmiştir. Hasanali Köyü adına, İbrahim Demir Bey, Karahasanlılar köyü adına, Ali Gültekin Biniş Bey, Kıstıkan (Günaltı) Köyü adına, İsmail Güner Bey birer değerlendirme kaleme almış, Devriçik, Kaşanlı, Kantarma vb. köyler hakkında sunulmuş olan bilgilerle de, bu çalışma salt Tawkirarlılarla sınırlı kalmayıp, çevre köylere de taşırılmıştır… Yöremiz insanlarının bağrından çıkan ve böylesi bir entellektüel çalışmayı bizlere sunan bu iki değerli insanımızı, Ali Karagöz Bey’i ve Hüseyin Mirza Karagöz Bey’i bir kez daha kutlarken, bizlere böylesi bir “ilk” çalışmayı sunduklarından dolayı gelecek kuşaklar adına, kendilerine ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum… Değerli dostlar, bu değerli çalışmanızla ne kadar gurur duysanız, azdırdiyorum…
Derin aygı ve selamlarımla,
M. Zewal Doğan
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.