TÜRKİYE’DE BARIŞ HAREKETİ

Barış ekmek kadar, su kadar, hava kadar ihtiyacımız olan bir şeydir. Bir arada yaşayan insanlar barışık olmazlarsa nefes boruları tıkanır, oksijen alamazlar ve yarına güvenle bakamazlar. Bu bağlamda dünyada ve ülkemizde zaman zaman barış hareketleri başlatılmıştır. Ne yazık ki bu masum ve insanların yararına olan hareketler savaştan beslenenler tarafından zalimce bastırılmıştır.

Herkesin yaşamak için imrendiği cennet ülkemizde çok eskiden beri barışı savunmak suç sayılmaktadır. Ülkemiz maalesef barışı savunanların, halkların bir arada kardeşçe yaşamasını savunanların, silahların susmasını ve ülkemizde yaşayan farklı inançta ve etnik yapıya sahip olanların kucaklaşmasını eşit ve özgürce bir arada yaşamasını savunanların cezalandırıldığı bir ülkedir.

Barışı savunmanın ağır bedelleri olsa da ülkemizdeki barışseverler barışı ve kardeşliği sağlamak için savaşa karşı barışı savunmak için eylemler yapagelmişlerdir. Ülkemizde ilk anlamlı barış ve anti militarizm girişimi 1950 yılında Türkiye’nin dahil olduğu Kore savaşı sırasında Türkiye’nin NATO’ya dahil olmak için Kore’ye asker gönderme kararı aldığında BEHİCE BORAN başkanlığındaki ‘Barışseverler Cemiyeti’ tarafından başlatılmıştır. Barışseverler Cemiyetinin üyeleri bu kararın kaldırılması ve askerlerin geri çağrılmasıyla ilgili açıklama yaptıklarında tutuklanarak 15 ay hapse mahkûm edildiler. Ne yazık ki bu cemiyet sadece 15 gün faaliyet gösterebilmiştir.

1960’lardan itibaren öğrenci ve sol hareketin yükselişiyle savaş karşıtı eylemler arttı. Bu süreçte savaş karşıtlığı toplumsal hareketlerin meselesi olmaktan çok sol grupların devrimci projeleri doğrultusunda gelişmiştir.

15 Temmuz 1968’de ABD altıncı filosuna ait savaş gemilerinin İstanbul’u ziyareti sırasında sol öğrenci gruplarının protesto eylemleri bilinen en antiemperyalist eylemlerdir. Bu süreçte yapılan barışla ilgili eylemler ABD ve antiemperyalizmin karşıtlığı temelinde yükselen anti militarist bir yaklaşımın ifadesi olmuştur.

1977 yılında Mahmut Dikerdem tarafından kurulan ve o dönemde pek çok aydın, sanatçı ve akademisyenin üyesi olduğu ”Barış Derneği” 12 Eylül cuntası tarafından kapatılmış, üyeleri tutuklanmış ve davası 1991 yılına kadar devam etmiştir. ‘Barış Derneği’ 2003 yılında tekrar açılmıştır.

21 Ağustos 1997’de “Hanover Çağrısı” adlı kuruluş tarafından bir barış hareketi düzenlendi. 26 Ağustosta Brüksel’den hareket ederek Almanya, Avusturya, Macaristan, Yugoslavya, Bulgaristan güzergâhı izlenerek 1 Eylülde Diyarbakır’da barış mitingiyle taçlandırılmak istenen ‘Musa Anter Barış Treni’ Dış işleri bakanlığının girişimiyle PKK bağlantılı bir girişim olduğu varsayımıyla yasaklanmıştır.

Ülkemizde Kürt sorununun çatışmalı bir sürece dönüşmesinin ardında barışı savunmanın bedeli daha ağır olmuştur. Birçok sanatçı, aydın, yazar, akademisyen ve öğrenci barışı savundukları için hedef gösterilmiş, KHK ile meslekten ihraç edilmiş, yargılanarak cezalandırılmıştır.

‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ Çözüm Süreci’ olarak adlandırılan sürecin sona ermesi ve çatışmaların yeniden başlaması sonrası yaşanan hak ihlallerine ve sivil ölümlerine tepki göstermek üzere 11 Ocak 2016’da 1128 akademisyenin imzası ile ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini yayınlandı. Bildirinin açıklanmasının hemen ardından Cumhurbaşkanının doğrudan hedef alması ile karşılaşan akademisyenlere binden fazla akademisyen de destek oldu. Desteklerle  2 bin 212 olan imzacı akademisyen çok çeşitli baskılara maruz kaldı. Bu baskıları üniversitelerde açılan idari soruşturmalar ve görevden uzaklaştırmalar izledi. 2016 Martında 4 akademisyen bu hak ihlallerini açıkladıkları bir basın toplantısı sonrası gözaltına alındı ve tutuklandı.

2004 yılının başlarında “Savaş bir halk sağlığı sorunudur.” Diyen TTB merkez konseyi üyeleri vatan hainliğiyle suçlanmış ve cezalandırılmışlardır. Daha sonra KESK ve TMMOB yöneticileri için de aynı süreç işletilmiştir.

Barış ve kardeşlik mücadelesi veren Hırant Dink ve Tahir Elçi’nin nasıl hedef gösterilip katledildikleri tarihte bir kara leke olarak sırıtmaktadır.

İsmail Cömertoğlu  2005 Finlandiya

Please follow and like us:
Pin Share

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın