Hak Savaşı

Karanlığın otağına

Cehaletin batağına doğdun

Bir kahkaha attın

Karanlığın anası ağladı.

Rüzgar gibi estin yobaz karanlığına

Okudun, aydınlandın.

Aydınlatmak için söz verdin

Kara yurdunu.

Bir güneş gibi indin karanlığa

Yaktın, yıktın karanlığı

Her ay on gün aç kaldın

Sustun öğretmenim sustun.

Biliyordun Anadolu’nun aç, bi ilaç olduğunu

Anadolu’nun karanlıkta yattığını,

Yalnız köylü olmanın nedeniyle

Onulmaz kaldığını, batağa battığını.

Sıktın yumruğunu, sıktın öğretmenim.

Durdun karanlığın karşısına

Karanlık zangır zangır titredi

Gittiğin her yerde.

Tatil günlerin göze battı.

Kimse bilmedi geceyi gündüze kattığını

Geceleri baykuş dolardı çevren

Aldırmadın gecenin baykuşlarına

Aldırmadın öğretmenim,

Yobaz ejderhanın paslı dişlerine.

Milyonların derdini haykırdın,

Milyonların acısını hıçkırdın.

Kaba kuvvete başvurdu dalkavuk bozuntuları

Eğilmedin kaba kuvvet karşısında

Dimdik durdun.

Söyledin, söyledin.

Dövdüler, ezdiler, sen eğilmedikçe

Ağzına kapattılar yobazlıklarını

Sen susmadıkça sürdüler öğretmenim

Sürdüler…

Verdin, verdin, verdin hep

Hiç almadın buna karşılık

Gözün servette değil,

Zenginlikte değildi.

Aç, aç mutlu olmayı bilirdin

Anadolu’nla alışmıştın buna

Asıl derdin bu değildi.

Karanlıktı, bilinçsizlikti, insanlıktı,

Halktı, Anadolu’ydu.

Bütün çabaların, koca savaşın

Halk için, Anadolu içindi

Senin için, öğretmen için değildi.

Bütün Kubilaylar bir oldunuz

Vurdunuz yumruğunuzu yasalara

Yeter dediniz hükümete yeter

Azimkârdınız, sebatkârdınız

İnancınızda direndiniz

İnsanlık hakkı verin dediniz

Halkın acılarını haykırdınız

Dokundu tüm dedikleriniz,

Dokundu öğretmenim.

Aldılar sizi can evinizden,

Ayırdılar sizi yıldızlar,

Kumlar kadar yavrunuzdan.

Yüreğiniz yıldızlarca parçalandı

Dayandınız, gurur duydunuz.

Halk savaşı, hak savaşıdır dediniz…

1969 Düziçi

İsmail Cömertoğlu

Please follow and like us:
Pin Share

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın