ezidilik:Müslüman-olmayan Kürtlerin büyük çoğunluğu, Kürtçe?de Yezdani olarak bilinen,
geniş anlamda ?Melekler Mezhebi? olarak isimlendirilebilecek, bu eski dinin bir türevi ve değişmiş biçimi olan ve büyük bir antikite ve orijinaliteye sahip yerli Kürt inanışlarından birini izlerler. Dinin geçek ismi tüm modem taraftarları arasında neredeyse kaybolmuştur ve sadece yaşayan inancın adları kalmıştır. Yezd ilik gerçekte dinin yalıtılmış bir kolunun, yani Yezidiliğin farklı bir adıdır ve kelime anlamı itibariyle ?melekçiler? anlamına gelmektedir. Yezdaniliğin, bu dinin bölünmeden önceki adı olduğu konusunda güçlü işaretler bulunmaktadır. Kürt tarihçisi Şerafeddini Bitlisi, pan- Kürt tarihini içeren Şerefname (1597?de tamamladı) adlı eserinde, Kürtlerin bu arkaik ve yerli dinlerini ?Yazidi? olarak adlandırmaktadır. Bunu sadece Yezidi kolunun inananları için değil, ama aynı zamanda, daha çok genel anlamda Yezdanilik için kullanmıştır. Bitlisi?nin ?Yazidi? olarak isimlendirdiği din, Kürdistan?ın her tarafına yayılmıştı ve onun döneminde çoğunluğu oluşturmaktaydı. Ancak Bitlisi başlangıçta empatik bir şekilde tüm Kürtlerin kesinlikle Sünni olduklarını ileri sürmektedir. Ancak Kürt beyliklerinin, klan ve aşiretlerinin detay özelliklerini verdiğinde, Çoğunun kendi zamanında yada ?yakın bir geçmişe kadar? ?Yazidi? olduklarından söz etmektedir.
Bu inancın daha eski bir adının Hak olabileceği ve bu adın bu dinin ölümsüz bütün tanrılarını kapsayan Evrensel Ruha verildiği bilinmektedir. Bir önceki görüşü destekleyen kısa bir değerlendirme Yezidilik bölümünde sunulmuştur.
Eski çağlardan günümüze Yezdaniliğin sadece üç kolu ulaşabilmiştir. Bunlar Yezidilik, Alevilik ve Yarisanilik?tir (Aliullahi veya Ehl-i Hak olarak da bilinir). Alevilik, günümüzde Suriye?de küçük bir Arap kesim ile Türkiye?deki Arapların çoğunluğu tarafından benimsenen Nusayriliği de kapsamaktadır.
Yezdaniliğin geçmişteki ve günümüzdeki tüm inanışları, kutsal ışık, eterin melek oluşu, yedi sayısının kutsallığı ye bunların evreni aynı sayıdaki kötü güçten koruduğu, gibi temel inançlara dayanır. Mezhebin köşe taşını teşkil eden diğer bir ortak inanç ise, ruhun büyük ve küçük avatariarı* oluşturan tanrının yeniden doğduğu, sayısız kez yeniden hayat bulduğu inancıdır.
Yezdanilik sonsuz, her şeyi kapsayan, maddi dünya ile tek ilgisi, ilk çağlarda kendisini en üstün avatar olarak ortaya koymuş olan, kendisi olduktan sonra maddi evreni yaratmış olan, ama buna rağmen tamamen bağımsız olan bir ?Evrensel Ruh?a (Hak) inanır. (Bu arada Hak sözcüğü, çoğunlukla ve yanlış biçimde inanılanın aksi ne, Arapça?da doğru anlamına gelen haqq? sözcüğünden gelmemektedir.) Ruh kendisini kendi özüne bağlama ve bu özü içerme dışında maddi dünya işleri ile uğraşmaz. Yaratıcı rolünü üstlenen baş avatar, aşağıda tartışıldığı gibi Yezidilik dışında mezhebin tüm kollarında yüce Tanrı olarak kabul edilir, yaratma eylemi sonrasında veya o eylem boyunca yaratıcı kendisini beş yeni avatar da daha ifade etti (Baba yada Bab muhtemelen Aramicede [ Suriye dili] kapı veya giriş anlamındadır) ve bunlarda O?na yardımcı bir rol üstlenerek, yaratma eylemini hem devam ettirdi hem de yönetti. Yaratıcı melek, bu beş baş melek ile birlikte her zaman var olan Ruh, evrensel yaşamın yedi evresinden ilkini, kutsal yedi sayısını oluştururlar. Bu ilk evre, her biri bir önceki evredeki avatariarın öz ve ruhlarını yeni avatarlara devretmesi ile devam eden, ve yine ruh?a, yani kutsal yediye ulaşmak için altı yeni evre tarafından izlenir. Bu yedi orijinal evre ve büyük melekleri izleyen dönemlerde, yeni fakat küçük avatarlar zaman zaman ortaya çıkabilir. Ancak bunların önemleri sınırlı olduğu gibi, yaşadıkları zaman dönemlerine yaptıkları katkılar da sınırlıdır.
hasan yuksel
|